Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde çok iyi anlaşan iki zebra varmış. Aynı ormanda çok yakın evlerde yaşarlarmış. Birisinin adı Zero diğerinin adı ise Taso muş. Zero, Taso’ya göre daha hareketli daha dikkatsizmiş. Taso her gün arkadaşını uyarır daha dikkatli olmasını istermiş. Günlerden bir gün Taso evde çok sıkılmış ve ormanda ki şelaleye gitmek istemiş. Bunun için annesinden izin almış ve arkadaşı Zero’yu da çağırmak için evden çıkmış. Arkadaşının evine gelmiş “Zero, benimle şelaleye gelir misin? Evde çok sıkıldım, biraz oyun oynayalım” demiş. Zero da annesinden izin almış ve arkadaşı ile birlikte şelaleye gitmek için dışarı çıkmışlar. İki zebranın annesi de onlara “Dikkatli olmaları gerektiğini, şelaleye çok yaklaşmamalarını söylemiş” İki zebra da annelerine “Tamam anneciğim” demiş. Zero ve Taso kısa bir yürüyüşün sonunda şelaleye varmışlar. Suyun kenarında oyunlar oynamış, piknik yapmışlar. Zero bir süre sonra sıkılmış ve suya girmek istemiş. Tabi ki de T
Günlerden bir gün bir karınca krallığı varmış. Bu krallıkta karıncalar iş bölümleri yapmış ve çalışarak krallığı büyütmüşler. Ama bazı karıncalar varmış ve bu karıncalar herkes çalışırken tembellik yapmaya ve çalışmaktan kaçmaya başlamışlar. Bu karıncalardan biri de Muhittin mış. Muhittin genç bir karıncadır ve çalışmayı hiç sevmezmiş. Bir gün Ali adında bir karınca bu duruma çok sinirlenmiş ve bizim tembel karıncamıza ders vermek istemiş. Diğer karıncalara da bu durumu anlatmış ve bir karar vermişler. Muhittin ın erzak vermemeye ve diğer karıncaların işe yetişemediğini söylemeye karar verirler. Günler geçmiş Muhittin çok acıkmış ve kendisine için yemek bulmak istemiş. Yemek arama macerasına atıldığında ise diğer karıncalar çok sevinmiş ve merakla onu izlemeye gitmişler. ve Muhittin bir bakmış her yerde yemek var bunları tek tek taşımaya başlamış. Evi yiyeceklerle dolmuş ve aramaya devam etmiş. Macerada tembel karıncamız Muhittin yemek buldukça bu işi sevmiş ve daha fazla bulmay